ehlibeyt.com
http://www.ehlibeyt.com
ehlibeyt.com rss kaynağında yeni içerikler öncelikli sergilenmektedir.trehlibeyt.com
http://www.ehlibeyt.com
temalar/tr/resimler/logo.png420140HZ. FÂTIMÂ / HZ PEYGAMBERİN NEZDİNDE EHL-İ BEYT
EHL-İ BEYT CENNETTEKİLERİN EN İYİSİDİR
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=6&altkategorino=12&icerikno=519
<p>1-Sünni Abdurrahman bin El-Kemal Celaleddin El-Suyûti,<br />
<br />
Durrü'l-Mensur kitabında, (c. 1, sy. 147) şunları yazmaktadır:<br />
<br />
Ayet-i kerimede "Adem, Rabbinden bir takım kelimeler telakki <br />
etti ve alıp hıfzetti. Bu kelimelerle tevbe edip yalvardı" buyurulur.303 <br />
<br />
Abdullah bin Abbas, Resulüllah (s.a.v.)'e sordu ki: <br />
<br />
'Adem, Allah'a hangi kelimelerle yalvardı da O'nu bağışladı?'<br />
Resulüllah (s.a.v.) buyurdu ki: Adem, Allah'a şöyle yalvarmıştı: <br />
<br />
'Ey Rabbim, Muhammed (s.a.v.), Ali (a.s.), Fâtımâ (a.s.), Hasan <br />
(a.s.), Hüseyin (a.s.) hakkı için Beni bağışla.' Allah da bu yalvarı-<br />
şından dolayı O'nun tövbesini kabul etti." <br />
<br />
2- Şiilerin temel kaynak eseri Biharü'l-Envar'dan:<br />
<br />
Bir adam kendisinin Ehl-i Beyt'in gerçek taraftarlarından olup <br />
olmadığını öğrenmek için hanımından Hz. Fâtımâ (a.s.)'ın yanına <br />
giderek bu konu hakkında bilgi almasını istedi.</p>HZ. FÂTIMÂ / HZ PEYGAMBERİN NEZDİNDE EHL-İ BEYT ÖZELLİKLE
"BEŞ KİŞİ"NİN İŞARET EDİLMESİNİN HİKMETİ
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=6&altkategorino=12&icerikno=518
<p>Ehl-i Sünnet âlimlerince Ehl-i Beyt kavramının içine Âl-i Aba <br />
olan beş kişinin dışındaki kişilerin de dahil edilmesi ile ilgili olarak <br />
bir de şunu belirtmeliyiz: <br />
<br />
Şii âlimlerden Allame Abd'ul-Hüseyin Şerefuddin'in rivayeti:<br />
<br />
"Ve yine eğer Peygamber (s.a.v.), Ali (a.s.), Fâtımâ (a.s.), Hasan <br />
(a.s.) ve Hüseyin (a.s.)'den başkasını da kastetmiş olsa idi şöyle <br />
buyurması gerekirdi: 'Allah'ım bunlar benim Ehl-i Beyt'imdedir.' <br />
Yani tab'iz için olan 'min' lafzını kullanırdı. O zaman da manası <br />
şöyle olurdu: 'Allah'ım! Bunlar Benim Ehl-i Beyt'imin bir parça-<br />
sıdır.' Ama Resulüllah böyle buyurmadı. 'Allah'ım! Bunlar Benim <br />
Ehl-i Beyt'imdir' buyurdu."297 <br />
<br />
Resulüllah (s.a.v.)'in hayatında Ehl-i Beyt kavramının içini yal-<br />
nızca Hz. Ali, Hz. Fâtımâ, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ile doldurması <br />
bir şeyin işaretidir.</p>HZ. FÂTIMÂ / HZ PEYGAMBERİN NEZDİNDE EHL-İ BEYT
SÜNNİ VE ŞİA ÂLİMLERİ ARASINDAKİ
'PEYGAMBERİN EŞLERİ DAHİL Mİ' TARTIŞMASI / 2
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=6&altkategorino=12&icerikno=517
<p>Görüldüğü gibi, "şüphesiz eğer bilirseniz bu gerçekten büyük <br />
bir yemindir" ayeti önceki ve sonraki ayete yabancı bir ayettir ki <br />
bu ayetin kendisi de yabancıdır. Yani onunla ilgisi yoktur. Yabancı <br />
ayet yabancı ayet içerisinde gelmiştir. Arapça'da buna "muterize <br />
cümlesi" denmektedir. Yani Tathir ayeti de Resulüllah (s.a.v.)'in <br />
eşleri hakkında nâzil olan ayetler arasında "muterize" olarak yer <br />
almıştır. <br />
<br />
Tathir ayetinin mezkur ayetler arasında "muterize" olarak yer <br />
almasının nüktesi ise; beş mukaddes zatın makamına gösterilen <br />
inayet ve teveccühtür. <br />
<br />
Yani Allah-u Teala Peygamberinin (s.a.v.) diliyle bir takım emir <br />
ve nehiylerde bulunuyor ve Resulüllah (s.a.v.)'in eşlerine öğüt ve <br />
nasihatlerde bulunuyor. Çünkü Allah Peygamberin (s.a.v.) eşleri-<br />
nin Ehl-i Beyt'in kınanmasına, lekelenmesine veyahut münafıkla-<br />
rın bunlara dil uzatmalarına vesile olmalarını istemiyor. Yani bu <br />
beş mukaddes zatın takva, iffet ve şerafet dergahı her türlü kötülük <br />
pislik ve uygunsuzluklardan beri ve münezzeh olmalıdır.</p>HZ. FÂTIMÂ / HZ PEYGAMBERİN NEZDİNDE EHL-İ BEYT
SÜNNİ VE ŞİA ÂLİMLERİ ARASINDAKİ
'PEYGAMBERİN EŞLERİ DAHİL Mİ' TARTIŞMAS / 1
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=6&altkategorino=12&icerikno=516
<p>Bu ayetin Peygamberin (s.a.v.) hanımları ile ilgili olduğu konu-<br />
sunda söylenenlerle ilgili Şia'nın ve Sünni âlimlerin görüşlerini <br />
Allame Abdul Hüseyin Şerefuddin'in eserinden verelim292:<br />
<br />
1- Sünni âlimler, "Önceki ayetler Peygamberin (s.a.v.) eşleri <br />
hakkındadır. O halde bu ayet de önceki ayetler gibi Peygamberin <br />
(s.a.v.) eşleri hususundadır. Zira ayetlerin akışı ve zuhuru bunu ge-<br />
rektirmektedir" diye iddia etmektedirler.<br />
<br />
Şii âlimler buna cevap olarak, 'bu nas karşısında içtihat etmek <br />
demektir', diyorlar. Zira içtihat sahih nasların olmadığı zaman söz <br />
konusu olur. Ama bu hususta mütevatir hadisler ile sarih naslar <br />
mevcuttur. O halde içtihat etmek doğru değildir. <br />
<br />
2- Şii âlimler bu konuda şunu da söylemektedirler: Eğer bu ayet <br />
de önceki ayetler gibi Peygamberin (s.a.v.) eşleri hakkında olsaydı <br />
cümleler arasında teniz zamirine riayet edilmesi gerekirdi.</p>HZ. FÂTIMÂ / EHL-İ BEYT'TEN MAKSADIN RESULÜLLAH'IN
EŞLERİ DE OLDUĞU İDDİASI
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=6&altkategorino=12&icerikno=515
<p>Resulüllah (s.a.v.)'in hadislerinde sabittir ki, Ehl-i Beyt; Hz. Fâ-<br />
tımâ, Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Resulüllah (s.a.v.)'dir. An-<br />
cak farklı eserlerde, Ehl-i Beyt'in kapsamına Resulüllah (s.a.v.)'in <br />
eşleri ve hatta Haşimoğulları'nın dahi dahil olduğu iddiaları vardır.<br />
<br />
Tathir ayeti sadece Resulüllah (s.a.v.), Hz. Fâtımâ (a.s.), Hz. Ali <br />
(a.s.), Hz. Hasan (a.s.), Hz. Hüseyin (a.s.) hakkında nâzil olduğu ile <br />
ilgili hadisleri daha önce vermiştik. <br />
<br />
Peygamberimizin (s.a.v.) hanımlarından, ayetin evinde nâzil ol-<br />
duğu Ümmü Seleme ve Hz. Aişe, Ehl-i Beyt denilince bu 5 kişi ile <br />
sınırlı olduğunu defalarca vurgulamışlardır. </p>HZ. FÂTIMÂ / HZ PEYGAMBERİN NEZDİNDE EHL-İ BEYT
EHL-İ BEYT'İN KİMLER OLDUĞU İLE İLGİLİ HADİSLER
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=6&altkategorino=12&icerikno=514
<p>1- Hakim, Mecme'ül-Beyan'ında şu hadisi nakleder:<br />
<br />
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyuruyor:<br />
<br />
"Allah (c.c.), peygamberleri muhtelif şecerelerden yaratmıştır <br />
(her birini bir şecereden) ama Beni ve Ali'yi bir şecere ve ağaçtan <br />
yaratmıştır.<br />
<br />
Ben o ağacın kökleri mesabesindeyim. Ali ise o ağacın gövde-<br />
si. Fâtımâ ise o ağacın meyve vermesine bir vesiledir. Hasan ve <br />
Hüseyin de bu ağacın meyveleridir. Bize tâbi olanlar da bu ağacın <br />
yapraklarıdır. Bu ağacın dallarından birine tutunan kurtuluşa erer. <br />
Onu terk eden ve ondan uzaklaşan kimse de helak olur.<br />
<br />
Birisi tam üçbin yıl Allah'a ibadet dahi etse riyazet ve ibadet <br />
sebebiyle su kırbası gibi kupkuru da olsa bizim aileyi sevmediği <br />
müddetçe Allah onu yüzü üstü ateşe atacaktır."<br />
<br />
Resulüllah (s.a.v.) daha sonra meveddet ayetini tilavet buyurdu.</p>HZ. FÂTIMÂ / EHL-İ BEYT'İN YÜCE ALLAH KATINDAKİ KIYMETİ TATHİR
AYETİNİN ÂL-İ ABA İLE İLGİLİ OLDUĞU BAŞKA EHL-İ SÜNNET
KAYNAKLARINDA DA YER ALMAKTADIR / 2
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=6&altkategorino=12&icerikno=513
<p>Sonra Ben abaya doğru ilerledim ve: 'Selam Sana ey babacığım, <br />
ey Allah'ın Resulü (s.a.v.) acaba Benim de sizinle birlikte abanın <br />
altında olmama izin verir misiniz?' dedim. <br />
<br />
Resulüllah (s.a.v.): 'Sana da selam olsun ey kızım ve ey vücu-<br />
dumun parçası, Sana da izin verdim' diyerek karşılık verdi. Ben de <br />
abanın altına girdim. <br />
<br />
Hepimiz abanın altına toplandığımızda babam Resulüllah <br />
(s.a.v.) abanın iki yanından tutup sağ eliyle göğe doğru işaret etti <br />
ve dedi ki:<br />
<br />
'Ey Allah'ım, bunlar Benim Ehl-i Beyt'im ve Benim özel yakın-<br />
larımdır. Bunların eti benim etimdendir ve kanları benim kanım-<br />
dandır; bunları inciten şey Beni de incitir, bunları üzen şey Beni de <br />
üzer.</p>HZ. FÂTIMÂ / EHL-İ BEYT'İN YÜCE ALLAH KATINDAKİ KIYMETİ TATHİR
AYETİNİN ÂL-İ ABA İLE İLGİLİ OLDUĞU BAŞKA EHL-İ SÜNNET
KAYNAKLARINDA DA YER ALMAKTADIR / 1
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=6&altkategorino=12&icerikno=512
<p>İmam Fahr-i Razi, Tefsir-i Kebir'de (c. 6, sy. 783); Celalud-<br />
din Suyûti, Ed-Durrü'l-Mensur'da (c. 5, sy. 199); Şeyh Süley-<br />
man Belhi El-Hanefi Yenabi'ul-Mevedde'nin 33. bâbında, Sa-<br />
hih-i Müslim'den, Şevahid-u Hakim'den, o da Hz. Aişe'den, on <br />
rivayet Tirmızi'den; İbn Ebi Şeybe, İbn Münzir, onlar da Ümmü <br />
Seleme'den, Hz. Ömer Ebi Seleme'den, Enes b. Mâlik, Sa'd b. Ebi <br />
Vakkas, Vasile b. Eska ve Ebu Said Hudri'den Tathir ayetinin beş <br />
kişi olan Âl-i Aba hakkında nâzil olduğunu nakletmişlerdir. <br />
<br />
Bu ayet bir defa vahyedildiği halde Resulüllah (s.a.v.) bir riva-<br />
yete göre 6 ay, İbn-i Abbas'a göre 7 ay ve bazılarına göre de 8 ay <br />
bu ayette kastedilenler hakkında açık beyanlarda bulunmuştur. <br />
<br />
Tathir ayetinin Ümmü Seleme (a.s.)'ın evinde indiğine dair bir <br />
şüphe yoktur. Ancak Resulüllah (s.a.v.) bu ayetin özellikle bu beş <br />
kişi hakkında nâzil olduğunu vurgulamak için farklı kereler abanın <br />
altında toplama hadisesini tekrarlamıştır. Bunlardan biri de Hz. Fâ-<br />
tımâ (a.s.)'ın evinde olmuştur. </p>HZ. FÂTIMÂ / EHL-İ BEYT'İN YÜCE ALLAH KATINDAKİ KIYMETİ
TATHİR AYETİ / 2
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=6&altkategorino=12&icerikno=511
<p>7- Sünni Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde 4. cüz, 107. sayfada <br />
Vaile b. Eska'dan naklettiği rivayet şöyledir:<br />
<br />
"Fâtımâ (a.s.)'ın yanına vardım ve O'na Ali'nin (a.s.) nerede ol-<br />
duğunu sordum. 'Resulüllah (s.a.v.)'in yanına gitti' dedi. <br />
<br />
Ben O'nu beklemeye koyuldum. Aniden Peygamber (s.a.v.) <br />
teşrif buyurdu. Ali (a.s.), Hasan (a.s.), Hüseyin (a.s.) da O'nunla <br />
birlikte idiler. Peygamber ve Ali her biri Hasan ve Hüseyin'den <br />
birinin elini tutmuştu. Peygamber Ali ve Fâtımâ'yı yanına çağır-<br />
dı. Hasan ve Hüseyin'i dizlerine oturttu. Elbisesini onların üzerine <br />
örttü ve şöyle dua etti: Allah'ım! Bunlar Benim Ehl-i Beyt'imdir. <br />
Onlardan pisliği gider ve onları tertemiz kıl."</p>HZ. FÂTIMÂ / EHL-İ BEYT'İN YÜCE ALLAH KATINDAKİ KIYMETİ
TATHİR AYETİ / 1
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=6&altkategorino=12&icerikno=510
<p>"Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden her çeşit pisliği, suçu gidermek ve <br />
sizi tertemiz bir hâle getirmek diler."275 <br />
<br />
Kesin delillerle sabittir ki, haklarında bu ayetin indiği Ehl-i <br />
Beyt'ten maksat, "Âl-i Aba" olarak bilinen 5 kişidir.<br />
<br />
Hz. Fâtımâ (a.s.), Hz. Ali (a.s.), Hz. Hasan (a.s.), Hz. Hüseyin <br />
(a.s.) ve Resulüllah (s.a.v.) Efendimizdir. <br />
<br />
1- Ebi'l-Humrai'den, şöyle rivayet edilmektedir:<br />
<br />
"Resulüllah (s.a.v.) altı ay devamlı olarak Fâtımâ (a.s.)'ın kapı-<br />
sına gelip şöyle buyurduğunu kendim, duydum. Buyurdu ki: Ey <br />
Ehl-i Beyt! Allah ancak sizden her türlü pisliği gidermek ve sizleri <br />
tertemiz bir şekilde kılmak ister." 276</p>HZ. FÂTIMÂ / EHL-İ BEYT'İN YÜCE ALLAH KATINDAKİ KIYMETİ
EBRAR AYETLERİ / 2
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=6&altkategorino=12&icerikno=509
<p>İbn-i Abbas'ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, bu ayetlerin nüzul <br />
sebebi şöyle anlatılır:<br />
<br />
"Hz. Hasan (a.s.) ve Hz. Hüseyin (a.s.) küçükken hastalanmış-<br />
lardı. Peygamberimiz (s.a.v.) ashab-ı kiramdan birkaç kişi ile to-<br />
runlarını ziyarete geldiler. Bu esnada ziyaretçilerin bazıları Ali <br />
(a.s.)'a, 'Ya Ali! Çocukların için bir nezir yapmak istemez misin' <br />
dediler. Hz. Ali (a.s.) ve Hz. Fâtımâ (a.s.) da Allah'ın (c.c.) rızasını <br />
talep ve O'na şükür etmek ve çocuklarının şifa bulmasını Hak'tan <br />
niyaz etmek üzere üç gün oruç tutmaya nezir ettiler. </p>HZ. FÂTIMÂ / EHL-İ BEYT'İN YÜCE ALLAH KATINDAKİ KIYMETİ
EBRAR AYETLERİ / 1
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=6&altkategorino=12&icerikno=508
<p>"İtaat eden ve iyilikte bulunanlar, şüphe yok ki kaselerle şarap <br />
içerler ki Kâfur ırmağının suyu da karıştırılmıştır bu şaraba.<br />
Allah'ın has kullarının içtiği bu şarap, bir kaynaktan çıkar ki <br />
onlar, diledikleri gibi, diledikleri yerlerde, onu akıtıp fışkırtırlar.<br />
Adaklarını yerine getirir onlar ve şerri her yanı saran, kaplayan <br />
günden korkarlar.<br />
<br />
Ve ona ihtiyaçları olduğu halde yemeklerini yoksula ve yetime <br />
ve tutsağa verirler, onları doyururlar.<br />
<br />
Sizi, ancak Allah rızası için doyurmadayız ve sizden istemeyiz, <br />
ne bir karşılık, ne bir şükür. <br />
<br />
Şüphe yok ki, biz suratları astıran, azabı pek şiddetli olan gün, <br />
Rabbimizden korkarız.</p>HZ. FÂTIMÂ / EHL-İ BEYT'İN YÜCE ALLAH KATINDAKİ KIYMETİ
KUR'AN-I KERİM'DE EHL-İ BEYT / 2
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=6&altkategorino=12&icerikno=507
<p>2-Sa'd b. Ebi Vakkas der ki:<br />
<br />
"De ki: Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve ka-<br />
dınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, ayeti nâzil olunca, <br />
Resulüllah (s.a.v.), Ali (a.s.)'ı, Fâtımâ (a.s.)'ı, Hasan (a.s.) ve Hü-<br />
seyin (a.s.)'ı çağırdı ve buyurdu ki: Allah'ım bunlar Benim Ehl-i <br />
Beyt'imdir."270<br />
<br />
3- Sünni Suyûti'de de bu konuda rivayet vardır:<br />
<br />
"Cabir b. Abdullah şöyle nakleder: 'Kendimiz ve kendinizden' <br />
maksat, Resulüllah (s.a.v.) ve Ali (a.s.)'dır. 'Oğullarımızdan' mak-<br />
sat Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.)'dır. 'Kadınlarımızdan' maksat ise <br />
Fâtımâ (a.s.)'dır."271</p>EHL-i BEYT SEMPOZYUMU / RÖPORTAJLAR / ULUSLARARASI EHL-i BEYT SEMPOZYUMU (BURSA / 2011)
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=13&altkategorino=25&icerikno=506
EHL-i BEYT SEMPOZYUMU / İLAHİ VE MERSİYELER / ULUSLARARASI EHL-i BEYT SEMPOZYUMU (BURSA / 2011)
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=13&altkategorino=25&icerikno=505
EHL-i BEYT SEMPOZYUMU / RUSTAM BATROV'UN KONUŞMASI / ULUSLARARASI EHL-i BEYT SEMPOZYUMU (BURSA / 2011)
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=13&altkategorino=25&icerikno=504
EHL-i BEYT SEMPOZYUMU / ALİ YERAL'IN KONUŞMASI / ULUSLARARASI EHL-i BEYT SEMPOZYUMU (BURSA / 2011)
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=13&altkategorino=25&icerikno=503
EHL-i BEYT SEMPOZYUMU / MÜSLİM KARABACAK'IN KONUŞMASI / ULUSLARARASI EHL-i BEYT SEMPOZYUMU (BURSA / 2011)
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=13&altkategorino=25&icerikno=502
EHL-i BEYT SEMPOZYUMU / DOÇ. DR. HAYDAR SHAYDULLIN'İN KONUŞMASI / ULUSLARARASI EHL-i BEYT SEMPOZYUMU (BURSA / 2011)
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=13&altkategorino=25&icerikno=501
EHL-i BEYT SEMPOZYUMU / HÜSEYİN AKBAL'IN KONUŞMASI / ULUSLARARASI EHL-i BEYT SEMPOZYUMU (BURSA / 2011)
http://www.ehlibeyt.com/icerikler.php?kategorino=13&altkategorino=25&icerikno=500