|
|
ehlibeyt.com internet sitesinde yer alan tüm içerikler 'ehlibeyt.com' kaynak gösterilerek kullanılabilir.
|
|
|
EHL-İ BEYT Kategori dahilindeki konu başlıklarına ait içindekiler dizini aşağıdaki gibi olup, gönlünüzden Ehlibeyt sevgisinin eksik olmamasını temenni ederiz.
İÇİNDEKİLER
Tüm liste
Kategori için içerik girişleri nihayete ermiştir.
|
EHL-İ BEYT KİMDİR? Ehl, kelimesi izafet olduğu şeyle tanımlanır. Ehlü'l Kura (şehir
halkı) veya Ehlü'l Kitap (kitaba uyanlar veya onu okuyanlar gibi).
Beyt kelimesi ise ev anlamındadır. Ehl-i Beyt ifadesi ise, kişinin
yakınları ve soydaşlarını ifade eder.
Kur'an-ı Kerim'de Hz. İbrahim'in evlatlarına ve evlatlarının
evlatları için Ehl-i Beyt tabiri kullanılmıştır. "Allah'ın rahmeti ve
bereketleri sizin üzerinize olsun ey Ehl-i Beyt!''1
|
EHL-İ BEYT İFADESİ KİMLERİ KAPSAMAKTADIR? Kur'an-ı Kerim'de pek çok ayetle ve Resülullah'ın (s.a.v.) yüz-
lerce hadisiyle sabittir ki, Ehl-i Beyt, sadece Hz. Fâtımâ, Hz. Ali,
Hz. Hasan, Hz Hüseyin ve Resülullah'tır(s.a.v.).
Ancak bazı eserlerde, Ehl-i Beyt kapsamına Resulüllah'ın (s.a.v.)
eşleri ve hatta Haşimoğulları'nın da dahil olduğu iddiaları vardır.
1- Nişaburî, Mukatil, Suyûti gibi bazı alimler bu ayet-i kerime-
nin kapsamına Hz. Peygamberin hanımlarının da girdiğini iddia
etmektedirler.
2- Abdullah b. Abbas (r.a.) ve İkrime gibiler ise, Ehl-i Beyt'ten
maksadın sadece ve sadece Resulüllah (s.a.v.) Efendimizin müba-
rek eşleri olduğunu iddia etmektedirler.
|
EHL-İ BEYT HAKKINDA İNEN AYETLER / 1 Ehl-i Beyt hakkında inen ayetler, Kur'an-ı Kerim'in dörtte birini
teşkil eder.6
Biz buraya bir kısmını almakla yetindik.
1) Ümmü Seleme'den şöyle nakledilir: "Yüce Allah, ancak ve
ancak siz Ehl-i Beyt'ten her türlü çirkinliği gidermek ve sizi ter-
temiz yapmak ister" ayeti inince; Resulüllah, birini Ali, Fâtımâ,
Hasan ve Hüseyin'in peşine gönderdi ve "Bunlar, Benim Ehl-i
Beytim'dir" buyurdu.7
2) Hz. Aişe'den şöyle nakledilir:
"O (Ali), Resulüllah'ın yanında insanların en sevimlisiydi. Ben
Resulüllah'ın, O'nu, Fâtımâ'yı, Hasan ve Hüseyin'i elbisesinin al-
tına aldığını ve sonra "Allah'ım, bunlar Benim Ehl-i Beyt'imdir"
dediğini gördüm.8
|
EHL-İ BEYT HAKKINDA İNEN AYETLER / 2 6) Vesile b. Eska anlatıyor:
"Ben Ali'ye uğradım. Fakat O'nu bulamadım. Bunun üzerine
Fâtımâ "Ali, Resulüllah'ı çağırmaya gitti" dedi. Sonra Resulüllah
ve Ali içeri girdiler. Ardından Resulüllah Hasan ve Hüseyin'i ça-
ğırarak her birini bir dizi üzerine oturttu. Fâtımâ ve kocasını da
odasından (çağırıp) kendine yaklaştırdı. Sonra da onların üzerine
bir elbise örterek "Allah (c.c.), ancak ve ancak siz Ehl-i Beyt'ten
her türlü çirkinliği defetmeyi ve sizi tertemiz kılmayı diler" ayetini
okudu ve devamında "Bunlar, Benim Ehl-i Beyt'imdir Allah'ım!
Ehl-i Beyt'im daha layıktır" buyurdu."13
|
EHL-İ BEYT HAKKINDA İNEN AYETLER / 3 Tathir ayetinin Hz. Ali, Hz. Fâtımâ, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin
hakkında nâzil olduğunu ifade eden eserlerin bazılarını sıraladık.
Ancak bu kaynakların sayısı oldukça fazladır. Buna rağmen, bu
ayette kastedilen kimselerin Hz. Peygamberin eşleri ve Haşimo-
ğulları olduğunu ileri süren bazı görüşler de mevcuttur.
1-"De ki, Ben bu (peygamberliğimi tebliğime) karşılık, yakınla-
rıma sevgiden başka sizden hiçbir ücret istemiyorum."17
Bu ayet-i kerime Hz. Ali, Hz. Fâtımâ, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i
ve onların pak soyunu sevmek hususunda nâzil olan "meveddet
ayeti"dir.
|
EHL-İ BEYT HAKKINDA İNEN AYETLER / 4 Burada önemli olan, Allah Teala'nın bu ayette o yüce makama
seçtiği kişilerin kimlerin olduğu ve bu ilahî seçimin medlûllarının
beyanıdır.
Tefsir, hadis ve tarih kitapları, Resulüllah'ın (s.a.v.), Yüce Allah'ın
emriyle bu ayetin örneklerine seçtiği kişiler, Ali, Fâtımâ, Hasan ve
Hüseyin'dir. Bunlardan başkası bu ayetin kapsamına girmez.21
Sa'd b. Ebi Vakkas der ki: "De ki; geliniz, oğullarımızı ve oğul-
larınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi mü-
bahele etmek üzere ortaya getirelim" ayeti nazil olunca Resulüllah
(s.a.v.) Ali'yi, Fâtımâ'yı, Hasan ve Hüseyin'i çağırdı ve buyurdu
ki: "Allah'ım! Bunlar Benim Ehl-i Beyt'imdir."22
|
EBRAR AYETLERİ (İnsan Sûresi, 5-12) / 1 "İtaat eden ve iyilikte bulunanlar, şüphe yok ki, (cennette) kâ-
selerle şarap içerler ki, kâfur ırmağının suyu da karıştırılmıştır bu
şaraba...
Allah'ın has kullarının içtiği bu şarap, bir kaynaktan çıkar ki,
onlar diledikleri gibi, diledikleri yerlerde onu akıtıp fışkırtırlar...
Adaklarını yerine getirir onlar. Ve şerri her yanı saran, kaplayan
günden korkaklar...
Ve kendisine zaruri ihtiyaçları olduğu halde yemeklerini yoksu-
la, yetime ve tutsağa verirler, onları doyururlar... Ve "sizi, ancak
Allah rızası için doyurmadayız ve sizden ne bir karşılık, ne bir şü-
kür istemeyiz...
|
EBRAR AYETLERİ (İnsan Sûresi, 5-12) / 2 Âlimler ittifak etmektedirler ki, bu ayetler Hz. Ali (k.veche), Hz.
Fâtımâ (r.anha), Hz. Hasan (r.a.), Hz. Hüseyin'in (r.a.) yiyecekleri-
ni miskin, yetim ve esire sadaka vermeleri ile ilgilidir.
İbn-i Abbas'ın rivayet ettiği bir hadisi şerifte, bu ayetlerin nüzul
sebebi şöyle anlatılır:
"Hz. Hasan (a.s.) ve Hz. Hüseyin (a.s.) küçükken hastalanmış-
lardı. Peygamberimiz (s.a.v.), ashabı kiramdan birkaç kişi ile to-
runlarını ziyarete geldiler. Bu esnada ziyaretçilerin bazıları, Ali'ye
(r.a.), "Ya Ali! Çocukların için bir nezir yapmak istemez misin?"
dediler. Hz. Ali (a.s.) ve Hz. Fâtımâ (a.s.) da Allah'ın (c.c.) rızasını
talep ve O'na şükür etmek ve çocuklarının şifa bulmasını Cenab-ı
Hakk'tan niyaz etmek üzere "üç gün oruç tutmaya" nezir ettiler.
Derken çocukları hastalıktan kurtuldular. Bunun üzerine Hz. Ali
ve Hz. Fâtımâ, oruçlarını tutmaya niyet edip başladılar. Lakin, iftar
için yiyecekleri yoktu.
|
EBRAR AYETLERİ (İnsan Sûresi, 5-12) / 3 5) "Ey inananlar! Allah'tan korkun, doğrularla beraber olun."31
Bu ayet hakkında İmam Muhammed Bâkır şöyle diyor: "Yani
Âl-i Muhammed ile birlikte olun."32
Abdullah b. Ömer ise bu ayet hakkında şöyle söylüyor: "Yüce
Allah, Muhammed ashabının tümüne Allah'tan korkmalarını em-
retmiş ve sonra da "doğrularla beraber olun" buyurmuştur. Burada
"doğrular" olarak Muhammed ve Ehl-i Beyt'i kastedilmiştir."33
|
EBRAR AYETLERİ (İnsan Sûresi, 5-12) / 4 16) "İşte bugün dininizi kemâle erdirdim, nimetimi üzerinize ta-
mamladın ve size din olarak İslam'ı seçip razı oldum."48
17) "Durdurun onları; onlar sorgulanacaklardır!"49
18) "Allah onlara azap verecek değil ya."50
19) "Yoksa Allah'ın fazlına mazhar olmuş insanları mı
kıskanıyorlar?"51
20) "Onun (Kur'an'ın) te'vilini ancak Allah bilir. İlimde derin-
leşmiş kimseler ise, "Biz O'na inandık, iman ettik" derler..."52
|
|
|
|