ehlibeyt.com internet
sitesinde yer alan tüm
içerikler 'ehlibeyt.com'
kaynak gösterilerek
kullanılabilir.






HZ. FATIMA (RA)

Kategori dahilindeki konu başlıklarına ait içindekiler dizini aşağıdaki gibi olup, gönlünüzden Ehlibeyt sevgisinin eksik olmamasını temenni ederiz.

İÇİNDEKİLER

Tüm liste

Kategori için içerik girişleri devam etmektedir.



HZ. FÂTIMÂ'NIN ANNESİ HZ. HATİCE

Hz. Hatice Peygamber Efendimizin ilk hanımıdır. Hz. Muhammed'in
(s.a.v.), İbrahim'in dışındaki diğer çocuklarının annesidir.
Hz. Hatice annesi ve babası tarafından Kureyşli'dir.

"Babası, Huveylid b. Esed b. Abdül-Uzza b. Kusayy b. Kilab
b. Merat b. Ka'b b. Luey b. Galib b. Fahr; annesi Fâtımâ bint
Zaid b. Ussam b. Revaha b. Hacer b. Abd b. Muays b. Amir b.
Muays b. Galib b. Fahr'dır.

Baba ve ana tarafı Gâlib bin Fahr'a ulaşmaktadır."1

Hz. Hatice Peygamberimiz (s.a.v.) ile evlenmeden önce Ebu
Hale bin Zürare Temimi, ondan sonra da Uteyyik bin Abid El-
Mahzumi ile evlenmiştir.




HZ. HATİCE'NİN HZ. MUHAMMED İLE EVLENMESİ

Amcasının oğlu Varaka'dan da, Arap kabilesinden yeni bir pey-
gamberin zuhuru hakkında bilgi alan Hz. Hatice, Hz. Muhammed'in
(s.a.v.) Ahirzaman Peygamberi olduğunu duymuştu. Kendisi de
buna inanıyordu.

İkinci kocasının vefatından sonra gelen evlenme tekliflerini geri
çeviren Hz. Hatice kırk yaşına kadar yalnız yaşadı.
Elinde büyük bir servet vardı. Hz. Hatice, o dönemde yaygın
olan faize yönelmemiş, ticarete yönelerek zamanının en önemli ta-
cirlerinden biri olmuştu. Son derece zeki bir kadındı. Ticaret saye-
sinde servetini daha da arttırmıştı.

Şam'a göndereceği büyük bir ticaret kervanının başına Hz. Mu-
hammed (s.a.v.)'i seçti. Kölesi Meysere'yi de Hz. Peygamberi göz-
lemlemesi için vazifelendirdi.




EVLENME İSTEĞİ HZ. HATİCE'DEN GELMİŞTİR / 1

Hz. Hatice, Hz. Muhammed (s.a.v.) ile evlenmek istiyordu; an-
cak bu konuyu kendisi dile getiremedi.
Evliliğin gerçekleşmesine aracılık eden kişilerle ilgili farklı ri-
vayetler vardır.

1- Bir gün Hz. Hatice, dostu Nufeyse bint-i Münye'ye, evlenme
isteğinden bahsederek aracı olmasını istedi.

İbn Sa'd'ın Tabakat isimli eserinden rivayet edildiğine göre Nu-
feyse şunları söylemiştir: "Huveylid'in kızı Hatice, Allah vergisi
kişisel hususiyetler ve faziletlerin yanı sıra, bilgili ve akıllı bir ka-
dındı. Soyu Kureyşliler'in en seçkini, namuslu, iffetli ve saygın
bir kadın olan Hatice ile evlenmek isteyenler çoktu ve Hatice'nin
bunu kabul etmesi halinde dünya kadar servetlerini ayaklarının al-
tına sermeye hazırdılar.




EVLENME İSTEĞİ HZ. HATİCE'DEN GELMİŞTİR / 2

"Sözü önce Ebu Tâlib aldı ve dedi ki:

'Bizi İbrahim'in soyu ve İsmail'in zürriyeti kılan, bizi güvenilir
Harem'e yerleştiren, bizi insanlara hakim kılan ve şu anda içinde
bulunduğumuz bu beldemizde bize bereketler veren şu Kâbe'nin
Rabbine hamd olsun. Şu benim yeğenim Muhammed, Kureyş'ten
kiminle mukayese edilirse edilsin, mutlaka ağır basar. Kiminle kar-
şılaştırılırsa karşılaştırılsın, kesinlikle O'ndan daha büyük olduğu
ortaya çıkar. İnsanlar içerisinde O'nun bir dengi yoktur. Gerçi malı
azdır. Ama mal-mülk geçici bir nasip ve az sonra kaybolacak bir
gölgedir. O Hatice'yi istiyor. Hatice'nin rızası ve isteği doğrultu-
sunda onu Muhammed'le (s.a.v.) evlendirmek için sana geldik. İs-
tediğiniz mihri ise peşin veya veresiye ben vereceğim. Şu Kâbe'nin
Rabbine yemin ederim ki, O'nun büyük bir nasibi, yaygın bir dini
ve kusursuz bir görüşü vardır.'




NİKAH AKDİNİ EBU TÂLİB GERÇEKLEŞTİRDİ

Hz. Muhammed (s.a.v.), Ebu Tâlib ile beraber kalkmak istedi-
ğinde Hz. Hatice, 'Evine gelebilirsin. Benim evim Senin evindir ve
Ben de Senin cariyenim" dedi.16

Hz. Peygamber bundan sonra Hz. Hatice'nin evine taşınmıştır.
Bu ev, İslam'ın temellerinin atıldığı ilk İslamî merkezi olacaktır.
İlk tevhid evi olan bu yuvada Hz. Hatice Hz. Peygamberin hem
eşi, hem dava arkadaşı olmuştur. Kadınlardan, O'nun davetini ka-
bul eden ilk kişidir.

Kendisine servet denilecek miktarda mehirle evlilik teklif eden-
leri reddeden Hz. Hatice, Hz. Muhammed (s.a.v.) için tüm malını
seferber etmiştir.




HZ. FÂTIMÂ'NIN KARDEŞLERİ

Peygamberimizin (s.a.v.) Hz. Hatice (a.s.) ile olan evliliğinden
altı evladı olmuştur. İkisi erkek, dördü kız olan evlatları, Kâsım -ki
Resulüllah (s.a.v.) Ebu'l Kasım diye anılırdı- Abdullah, Zeyneb,
Rukiyye, Ümmü Gülsüm ve en küçükleri Fâtımâ (a.s.)'dır.
Resulüllah 30 yaşında iken Hz. Zeyneb, 33 yaşında iken Hz. Ru-
kiyye, daha sonra Ümmü Gülsüm, daha sonra da Fâtımâ-i Zehra
dünyaya gelmiştir.18




HZ. HATİCE'NİN FAZİLETLERİ

1- Resulüllah, "İslam, Ali'nin kılıcı ve Hatice'nin malı üzerinde
yükseldi" buyurmuştur.

Hz. Hatice, Cenab-ı Hakk'ın selamına mazhar olacak bir sami-
miyetle dinine bağlı idi. Cebrail aracılığı ile Kendisine, "Yanına
gelen Hatice'dir. Rabbinin selamını O'na söyle. O'nu, cennette,
gürültüsü olmayan ve bitkinliğin yaşanmayacağı kamıştan bir evle
müjdele" ifadeleri ile cennet müjdelenmiştir.19

2- Afif el-Kindi'den rivayetle, dedi ki:

"Ticaretle uğraşan biriydim. Mekke'ye hac için gittim. Tacir
olan Abbas bin Abdülmuttalib'in yanına gittim. Onun yanındayken
saklı bir yerden genç bir adam çıktı, güneşe doğru baktı ve namaz
kılmaya başladı. Biraz sonra genç adamın çıktığı yerden bir kadın
çıkıp o da namaza durdu. Daha sonra buluğ yaşında bir çocuk aynı
yerden dışarı çıkıp namaza durdu.




PEYGAMBERİMİZ İÇİN HZ. HATİCE

Arap toplumunun o dönemki koşulları dikkate alındığında, bir
kadının ticaretle uğraşması, topluma kendini kabul ettirmesi ve ba-
şarıya ulaşması ender rastlanılan bir hal idi. Ancak Hz. Hatice bunu
başaracak özgüvene, akla ve olgunluğa sahip idi.

Kâbe'nin putlarla dolu olduğu bir dönemde O ve ailesi Hz.
İbrahim'in dini üzere yaşamıştır. Hz. Muhammed (s.a.v.)'le evlen-
mek istemesi, maddi bir gereksinimden değil, tamamen içindeki
manevi arayıştan kaynaklanmakta idi.

İslam'ı ilk kabul eden insan olma şerefine eren Hz. Hatice, Re-
sulüllah (s.a.v.)'in en zor günlerinde O'nun sığınağı olmuştur. Son
derece akıllı, güçlü bir kadındı. Müthiş bir teslimiyetle Hz. Pey-
gambere (s.a.v.) bağlı idi.




HZ. FÂTIMÂ VARLIK ÂLEMİNE İLAHİ BİR EMİRLE GELMİŞTİR / 1

Son Peygamberin neslini devam ettirecek olan kişi işte böyle
bir anadan ve âlemlerin hürmetine yaratıldığı bir büyük Resul'den
dünyaya gelmiştir.

Ancak Cenab-ı Hak, Hz. Fâtımâ yaratılmadan önce Hz. Pey-
gamberi (s.a.v.) dahi O'nun için hazırlamıştır.
Bu konudaki rivayet şöyledir:

"Resulüllah (s.a.v.) Ebtah denilen yerde oturuyorken, Hz. Ceb-
rail gelir ve O'na şöyle seslenir:

- Ey Muhammed! Yüceler yücesi Rabbin Sana selam söyler.
Kırk sabah boyunca Hatice'den ayrılmanı emreder.




HZ. FÂTIMÂ VARLIK ÂLEMİNE İLAHİ BİR EMİRLE GELMİŞTİR / 2

2-Taberani'den naklen Hz. Aişe'nin şöyle dediği rivayet edilir:
"Resulüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

Mirac'a götürüldüğümde Beni cennete dahil ettiler ve Ben cen-
net ağaçlarından birinin altında durdum; öyle bir ağaçtı ki, cennette
onun gibi güzel, yaprakları beyaz ve meyvesi hoş olan bir ağaç
görmemiştim; onun meyvesinden alıp yedim; bu benim sülbüm-
de nutfeye dönüştü; yeryüzüne döndüğümde Hatice ile bir araya
geldim ve O, Fâtımâ'ya hamile kaldı. O zamandan beri ne zaman
cennet kokusunu arzulasam Fâtımâ'yı kokluyorum."29




HZ. FÂTIMÂ ANNESİNİN KARNINDA KONUŞURDU

Hz. Hatice Peygamber Efendimizle evlendikleri zaman kırk
yaşlarındaydı. Hz. Peygamber O'ndan, rivayetlere göre onbeş
yaş daha küçüktü. Bu evlilik Kureyş kadınları arasında hoş kar-
şılanmadı. Öyle ki, Hz. Hatice'nin komşuları O'nunla olan tüm
ilişkilerini kestiler.

İmam-ı Sâdık şöyle rivayet eder: "Hatice, Resulüllah ile ev-
lendiğinde Mekke'nin kadınları O'nunla ilişkiyi kestiler. Evi-
ne gitmiyorlar, O'na selam vermiyorlardı. Hiç kimsenin O'nun
evine gitmesini istemiyorlardı. İleri gelen kadınlar Hatice'yi
yalnız bıraktılar. O'nunla üns ve ülfetten imtina ettiler.

İşte bu sebepten dolayı rahatsız ve gamlı idi. Artık yavaş ya-
vaş yalnızlığa alışmıştı. Ama Fâtımâ'ya hamile olduğunda yal-
nızlık gamından kurtulmuş oldu. Karnındaki çocukla konuşuyor
ve onunla hoşnut oluyordu."






 1   2   3   4   5   6   7   8   9 
X