ehlibeyt.com internet
sitesinde yer alan tüm
içerikler 'ehlibeyt.com'
kaynak gösterilerek
kullanılabilir.






HZ. ALİ VE HZ. FÂTIMÂ'NIN EVLİLİĞİ / 1

Resulüllah'ın kızı Hz. Fâtımâ, evlilik çağına geldiğinde
Kureyş'in şahsiyetli ve zengin kişileri ard arda O'na talip oldu. An-
cak Hz. Peygamber, "Fâtımâ'nın evliliği Allah'ın emrine bağlıdır"
buyurmak suretiyle, O'nun izdivacının ancak ilahi bir vahiy netice-
si olacağına işaret ediyordu.739

Bir gün Ebu Bekir, Hz. Fâtımâ'yı istemek maksadıyla
Resulüllah'ın huzuruna çıktı. Ve talebini kendisine iletti. Resulül-
lah şöyle buyurdu: "Ben Allah'ın emrini bekliyorum."

Aynı şekilde Ömer de Hz. Fâtımâ'ya talip oldu ve Resulüllah'a
gelerek evlenme teklifini sundu. Hz. Peygamber ona da aynı şekil-
de, "Fâtımâ küçüktür, kocasının tayini Allah'ın emrine bağlıdır"
buyurdu.




HZ. ALİ VE HZ. FÂTIMÂ'NIN EVLİLİĞİ / 2

Hz. Peygamber, Hz. Ali'nin zırhını satıp, Hz. Fâtımâ'nın mihri-
nin bir kısmı olarak vermesini söyledi. Hz. Ali zırhı 400 dirheme
sattı ve parasını Resulüllah'a getirdi. Bazı rivayetlere göre zırhı
Hz. Osman aldı daha sonra Hz. Ali'ye hediye etti.742

Resulüllah Hz. Ebu Bekir, Hz. Selman ve Hz. Bilal'i çağırıp,
Fâtımâ için ev eşyası almalarını söyledi. Allah Resulü o paradan bir
kısmını da Esma'ya verdi ve şöyle buyurdu: "Kızım için esans ve
güzel koku al, geri kalanını Ümmü Seleme'ye teslim et."

Ebu Bekir şöyle diyor:

"Paraları saydım, 63 dirhem olduğunu gördüm. O parayla şun-
ları satın aldık:




(HZ. ALİ VE HZ. FATIMA'NIN) DÜĞÜN MERASİMİ

Resulüllah, Hz. Ali'ye şöyle buyurdu: "Düğünde velime ve-
rilmelidir. Ben ümmetimin düğünlerde velime vermesini seve-
rim."

Resulüllah Bilal'e bir koyun getirmesini söyledi. Hz. Ali'ye
de on dirhem verip, "Bir miktar yağ, hurma ve kurut al" buyur-
du. Ve istediğini yemeğe davet etmesini söyledi.

Çağrılanlar çok ancak yemek azdı. Resulüllah davet edi-
lenlerin onar onar girip yemek yemelerin emretti. Hz. Hamza,
Hz. Abbas, Hz. Ali ve kardeşi Akil de davetlileri ağırlıyorlardı.
Karnını doyuran grup dışarı çıkıyor, diğer grup içeri giriyordu.
Böylece birçok kişi yemek yedi, Daha sonra Allah Resulü geri
kalan yemeklerin sahabenin yoksullarına dağıtılmasını ve bir
kap yemeği de Hz. Fâtımâ ve Hz. Ali için bir kenara bırakmala-
rını emretti.745




HENDEK SAVAŞI'NDA HZ. ALİ / 1

Kureyş İslam'ı ortadan tamamen kaldırmak maksadıyla bir kez
daha birleşti. Çeşitli kabilelerle ve Yahudilerle ittifak yapıldı. Ni-
hayet müşriklerin sayısı on bini buldu. Bu orduya Ebu Süfyan ko-
mutanlık ediyordu.750

Hz. Peygamber, savunma taktiği konusunda ashabıyla istişare
etmişti. Selman-ı Farisi Medine'nin etrafına hendek kazmayı öner-
mişti.

Kureyş ordusu Medine şehrinin kapısına gelince durdular.
Medine'nin etrafındaki derin ve tehlikeli hendekleri görünce kor-
kuya kapıldılar. Hâlbuki düşman askerleri on bin kişiden fazla iken,
Müslümanların sayısı üç bini geçmiyordu.751

Bazı Kureyş atlıları hendeğin kimi dar noktalarından karşıya
geçmeyi başardılar. Bunun üzerine Hz. Ali birkaç kişiyle beraber
ileri çıktı ve atlıların geçtiği gedikleri kapattı.




HENDEK SAVAŞI'NDA HZ. ALİ / 2

Hz. Ali Amir'e, "atından in, vuruşalım" dedi. Amir attan indi
ve geri dönmeyeceğinin bir işareti olarak atını öldürdü. Ve Ali'ye
yöneldi. Kılıcını O'nun başına indirdi. Hz. Ali, bu darbeyi kalkan-
la geri çevirdi. Ancak kalkan ikiye ayrıldı. İmam Ali'nin miğferi
kırıldı ve başı yaralandı. Bu arada Hz. Ali kılıcını Amir'in başına
indirdi. Amir yere yıkıldı. Hz. Ali tekbir getirdi. Kılıçların sesi ve
ortalığı kaplayan toz bulutu çarpışmanın sonucunun yakından gö-
rülmesine engel oluyordu. Hz. Ali'nin tekbir sesleri duyulduğunda,
herkes anladı ki Hz. Ali Arap kahramanı Amir'i öldürdü.759

Amir'in arkadaşları korkudan kaçıp gitmişlerdi. Hz. Ali onların
peşine düştü. Bu sırada Nevfel b. Abdullah hendeğe yuvarlandı.
Hz. Ali, hendeğe atlayarak onu öldürdü.760




HUDEYBİYE'DE HZ. ALİ

Müslümanlar Kâbe'yi ziyaret etmeyi çok arzu ediyorlardı. Hz.
Peygamber hac ziyaretine niyet etti. Gerekli hazırlıkları yaptı. Ve
Kureyş'le veya başka herhangi bir toplulukla savaşa niyeti olmadı-
ğını ilan etti.

Kureyşliler bunu haber alınca, Halid b. Velid komutasında bir
grup atlı ile Hz. Peygamber'in önünü kesmeye karar verdiler.
Müslümanlar Cuhfe mevkiine geldiklerinde suları tükenmiş-
ti. Peygamberimiz bazı kişileri su bulmak için görevlendirdi.
Ancak bunlar Kureyş'ten çekindikleri için su bulamadan eli boş
geri döndüler.

Bunun üzerine Hz. Peygamber, Hz. Ali'yi çağırdı. Ve O'nu bir-
kaç kişiyle beraber su bulmaya gönderdi. Herkes Hz. Ali'nin de eli
boş döneceğinden emindi. Hz. Ali yola çıkıp, Harar denilen yere
kadar gitti. Kapları su ile doldurdu, Hz. Peygamber'e getirdi. Hz.
Peygamber, tekbir getirdi. Hz. Ali'ye hayır duada bulundu.764




HAYBER SAVAŞI'NDA HZ. ALİ / 1

Hayber, yahudilerin en güçlü karargâhlarından biri idi. Burası
aynı zamanda fitnenin de merkeziydi. Burada bulunan yahudiler
defalarca, Mekkeli müşriklerin, Müslümanlara yaptığı saldırılara
katılmışlardı.

Bu durumun önüne geçmek için Hz. Peygamber Hicret'in yedin-
ci yılında (M.628) 1600 kişilik bir ordu ile fethi imkânsız denilen
Hayber Kalesi'ne yürüdü. Hayber Kalesi savunma açısından çok
güçlü bir yapıya sahipti. Çok sayıda savunma teçhizatı vardı.
Hz. Peygamber, Medine'den yola çıktı. Sancağı Hz. Ali'ye ver-
di. Hayber halkı sabah evlerinden çıktıklarında Hz. Peygamber'in
ordusunu karşısında buldu. Bunun üzerine kalelerine kapandılar.
Hz. Peygamber kaleyi kuşatma altına aldı.

Kalenin çevresinde şiddetli çırpışmalar oldu. Bazı kaleler İslam
ordusu tarafından ele geçirildi. Çatışma yirmi küsur gün sürdü.
Ama bazı kaleler hâlâ alınamıyordu. Bunların içinde en büyüğü
olan Kâmus Kalesi inatla direniyordu. İslam ordusu bir türlü burayı
açamıyordu.




HAYBER SAVAŞI'NDA HZ. ALİ / 2

Daha sonra kaledekilerden bazıları onunla teke tek vuruşmak
üzere dışarı çıkmaya başladı. İlk olarak Merhab'ın kardeşi Haris
çıktı. Haris'i gören Müslümanlar geri çekildiler. Hz. Ali ise sıçra-
yıp Haris'in karşısına çıktı. Şiddetli bir çatışmanın ardından Hz.
Ali, Haris'i öldürdü. Daha sonra Merhab çıktı. Üst üste iki zırh giy-
miş, iki kılıç kuşanmış ve başına iki sarık birden sarmıştı. Elinde
çatallı bir mızrak vardı.

Ali ona bir darbe indirdi. Merhab'ın başının üzerine yerleştirdiği
taş parçası ve miğferi parçalandı. Hz. Ali'nin darbesi kafasını iki-
ye ayırmış, kılıç azı dişlerine kadar batmıştı. Yahudiler Merhab'ın
halini görünce bozguna uğrayarak kaleye geri döndüler ve kapıları
kilitlediler.




BEN-İ CAZİME OLAYI

Allah Resulü, Halid b. Velid'i "Beni Cazime" kabilesini İslam'a
davet etmek için görevlendirmişti. Ancak Halid onlarla savaştı ve
birkaçını öldürdü. Halid bin Velid'in bu davranışındaki sebebin
Ben-i Cazime kabilesi ile arasında geçmişten gelen bir kan davası
bulunması olduğunu söyleyen tarihçiler mevcuttur. Cahiliye yılla-
rında bu kabile Halid'in amcasını öldürmüştü.776

Sebep her ne olursa olsun O'nun bu davranışı İslam dinine bü-
yük zarar vermişti.




BERAAT SÛRESİ'NİN TEBLİĞİ

Hicretin dokuzuncu yılının sonunda Hicaz'ın hemen hemen bü-
tün noktalarında tevhid inancı hakim olmuştu. Ancak az bir grup,
eski batıl inançlarından vazgeçmiyordu.

Bu sırada Beraat Sûresi nazil oldu. Burada Peygamberimizin
müşriklere karşı takınacağı tavır belirleniyordu ve Allah Resulü
gerekirse askerî kuvvetle putperestliği ortadan kaldırmaya memur
oldu. Ve bu durumu Kurban Bayramı günü Hicaz'ın her noktasın-
dan gelen kalabalık bir insan topluluğuna ilan etmekle görevlendi-
rildi. Bu bir manada İslam'ın putperestliğe olan bakışını ve belirle-
yeceği tavrı ortaya koyan resmi bir ültimatom niteliğindeydi.
Beraat Sûresi indiği zaman Allah Resulü'nün hacca gitmek gibi
bir niyeti yoktu. Bu sebeple Ebu Bekir'i huzuruna çağırdı ve ona
Beraat Sûresi'nin ilk ayetlerini öğretti. Ve onu kırk kişiyle birlikte
Kurban Bayramı günü bu ayetleri okumak üzere Mekke'ye gön-
derdi.




HZ. ALİ YEMEN'DE / 1

Resulüllah Halid b. Velid'i Hemdan kabilesini İslam'a davet
etmesi için bir grup sahabeyle beraber Yemen'e gönderdi. Halid
ve yanındakiler 6 ay orada kaldılar ancak bir başarı sağlayamadı-
lar. Halid Hemdan kabilesinin kendisine olumlu karşılık vermedi-
ğini Resulüllah'a bildirdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, Ali b.
Ebi Tâlib'i Yemen'e gönderdi. Halid'i Medine'ye göndermesini
ve kendisinin onun yerinde kalmasını emretti. Halid'le beraber
Yemen'e gönderilenlerden istediği kişileri de beraberinde beklet-
mesini istedi.

Halid b. Velid'le Yemen'e giden, sonra da Hz. Ali'nin yanında
kalan Bera b. Azib'in şöyle dediği rivayet edilir:




HZ. ALİ YEMEN'DE / 2

Amr b. Şas El-Eslemi'den şöyle rivayet edilir:

"Resulüllah'ın Ali'yle beraber Yemen'e gönderdiği atlılar içinde
ben de bulunuyordum. O'na karşı içimde bir hoşnutsuzluk vardı.
Medine'ye geldiğim zaman her toplantıda ve karşılaştığım herkese
onu şikâyet ediyordum. Bir gün mescitte oturan Resulüllah ile kar-
şılaştım. Benim kendisine baktığımı görünce gözleriyle beni yanı-
na çağırdı. Yanına gidip oturunca bana şöyle dedi: 'Yeter ey Amr!
Beni incitiyorsun.'

Dedim ki: 'İnna lillahi ve inna ileyhi raciun. Resulüllah'ı incit-
mekten Allah'a ve İslam'a sığınırım.' Buyurdu ki: Ali'yi inciten,
Beni incitmiş olur."785






 1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21 
X